Konu: Kağıt paranın öyküsü Paz Ekim 12, 2008 11:53 pm
İlk çağlardan itibaren insanlar çeşitli malları para yerine kullanmışlar fakat mal mübadelesi ticaretin gelişmesiyle zorlaşmıştır. Tarihteki ilk “mal-para”, M.Ö.7. yüzyılda Anadolu’da Lidyalılar tarafından basılan elektron sikkelerdir.
İlk kâğıt para M.Ö. 140 yılında Wu-ti Hanedanı zamanında Çinlilerce kullanıldığı ve Moğollar zamanına kadar aralıklarla tedavül ettiği genelde kabul edilir. Moğol hanı Kubilay Han 1260-1290 yılları arasında iki kere kâğıt para bastırmıştır.
Uygurlar da, 11.yüzyılda Kumdu adı verilen ve kumaş parçaları üzerine mühürler basılı paraları kullanmışlardır. Ayrıca, Suvar Türkleri de Ekin (Suvar Türklerinin kumaş-parası) denilen kumaş ve İdil Bulgarlarıyla Hazarlar da deri-paraları kullanmışlardır.
Avrupa’da ilk kâğıt para İsveç’teki Stockholm Bankasınca 1666′da basıldı. 1672’de İngiltere’de de Goldsmith’s paraları denilen kâğıt para piyasaya sürüldü.
Amerika’da ise, 1690 yılında asker maaşlarına karşılık olmak üzere İngiliz kolonisi olan Massachusetts Hükümeti tarafından çıkarılır ve bunu diğer koloniler izler.
Kâğıt para serüveni, Fransa’da 1716’da kurulan La Banque Générale isimli özel banka ile başlar.
Osmanlı İmparatorluğunda ilk kâğıt para 1840 yılında çıkarılır. Ancak kâğıt para ilk başta bu günkü kullanımından farklı olarak, iç borçlanma aracı niteliği taşımaktaydı; yani faizliydi.
Osmanlı mali yönetimi kıriz dönemlerinde başı sıkıştıkça kâğıt para tedavülüne başvurdu.
İlk çıkanlar, Tanzimat reformlarının finansmanı için 1840-1863 Abdülmecid ve Abdülaziz dönemlerinde; ikinci defa Osmanlı -Rus savaşının finansmanı için, 1876-1879 V. Murad ve II.Abdülhamid dönemlerinde; son olarak da, I. Dünya Savaşı’nın finansmanı için 1912-1920 Reşad ve Vahdeddin dönemlerinde basıldı.
Bu son paralar Cumhuriyetin ilk beş senesinde, 1928 yılına kadar tedavülde kaldı. Cumhuriyet, ilk kağıt parasını 1927 yılında bastırabildi, ancak bunlar harf devrimi öncesi olduğundan Arap harfleriyle basılmıştı.
Nisan 1938 de Latin harfli banknotlara geçildi. Ancak Atatürk’ün ölümü üzerine İsmet İnönü paralara kendi resmini koydurdu. 1950’lere gelindiğinde Demokrat partinin ilk işlerinden biri paralara Atatürk resimlerini tekrar koydurmak ve paraları renklendirmek oldu.
1970’ler ise Türkiye’nin enflasyonla tanışma dönemiydi ve bu paralara da yansıdı. 80’lere gelindiğinde kuruş unutulup bol sıfırlı günlere geçildi. 90’larda en küçük birim milyon olmuş, paralardaki sıfırlar sayılmaz hale gelmişti.